15 Kasım 2013 Cuma

Orta sınıf TELE ile Sokak Fotoğrafçılığı



Arkadaşlar selamlar. Bu yazımda  gene sokak fotoğrafçılığı temel alınarak, kendi tecrübelerime dayalı saptamalar ve  bana çokça sorulan aşağıdaki soruların yanıtlarınını bulacaksınız.

- Tele nedir, tele ve dijital zoom un farkı nedir ?
- Tele sokak fotoğrafçılığının olmassa olmazı mıdır ?
- Teleden beklentimiz ne olmalıdır ?
- Tele seçerken nelere dikkat etmeliyiz ?
- Çarpanlı makinelerin fulframe makinelerle kıyaslanması.
- Sokak fotoğrafçılığında tele denince en uygunu hangisidir , en büyük tele en iyisi midir ?
- Telenin dezavantajları nelerdir ?
- Tele kullanırken ayarlarımız (iso-enstantane ve diyafram) kullanma teknikleri ve ip uçları.
- Teleye  yardımcı ekipmanlar nelerdir ?

- Tele nedir, tele ve dijital zoom un farkı nedir ?
Tele ; "tele objektif"in sokak fotoğrafçılığı dilinde kısaltılmış halidir . 70 mm den uzun odaklı lenslere tele objektif diyoruz . Özelliği konuya fotoğraf makinesini yaklaştırmaya gerek kalmadan optik olarak büyüterek yakınlaşma hissi vermesidir. Dijital zoom ise bu işlemi optik mercek kullanmadan yazılım yoluyla görüntünün büyümesidir . Optik yakınlaştırma kalite açısından çok daha üstündür.
 - Tele sokak fotoğrafçılığının olmassa olmazı mıdır ?
 Tabiiki sokak fotoğrafçılığında tele şart değildir. Bu sizin konuya yaklaşım şeklinize ve sosyal şartlarla alakalıdır. İnsanları doğal haliyle yakalamak istiyorsanız tele avantaj sağlar. Elinde makinasıyla aşırı şekilde yaklaşan bi fotoğrafçı konuya dahil olmuştur ve artık çekilen kişi doğal poz veremeyebilecektir. 
 - Teleden beklentimiz ne olmalıdır ?
Sokak fotoğrafçılığında tele ; uzağı yakına getiren bir araç olarak değil, yakını daha yakına getiren bir araç olarak kullanılır. Sokak fotoğrafçılığında tele insanlara varlığınızı hissettirmeden gizli çekimler yapmak amaçlı değildir, hayatın doğal akışını bozmadan ve insanları objelerle aynı kadrajda toplamakta kullanılır.  Kalabalık alanlarda yakından kullanılan tele alan derinliği oluşturarark çektiğimiz konuyu arka plandan ayırırır . Böylece konular içiçe geçmez , okunaklı bi kompozisyon oluşur.
- Tele seçerken nelere dikkat etmeliyiz ?
 Tele seçerken  bütçemizi ve kullanacağımız alan ve projeyi, çekim şartlarını göz önünde bulundurmalıyız . Genellikle  loş ortamlarda , ara sokaklarda çalışıyorsak diyafram açıklığı büyük olan teleler seçilmelidir. Tripotsuz ve monopodsuz çalışıyorsak titreşim önleme özellikli (IS/VR) olmasına dikkat etmeliyiz. Ayrıca hızlı odaklanabilen AF teleler avantaj sağlar.
- Çarpanlı makinelerin fulframe makinelerle kıyaslanması.
APS-C formatında çarpanlı makinelerden tam kadraj (FF-FX)dediğimiz cropsuz makinelere geçerken beklentilerimizi fazla yükseltmek doğru değildir. Şöyle ki; çarpanlı bi makine de örneğin 7D ile 135 mm ile elde ettiğimiz yakınlaştırmayı FF'de ancak 200mm civarında görebiliriz. Çünkü 7D nin çarpan oranı yaklaşık 1.6 olduğu için odağı da 1.6x 135 mm =216 mm yaklaşık değerlere denk gelir. Fakat çarpanlı makinede çekilmiş bir fotodan crop aldığımızda kalite 2 kat düşer çünkü makine croplu (yani çarpanlı) olduğu için kendi içinde de bir kez crop uygulamıştır.
 - Sokak fotoğrafçılığında tele denince en uygunu hangisidir, en büyük tele en iyisi midir ?
Sokakta çalışırken genelde aatik davranmak gerektiği için ve tripot kullanma şansımız az olduğundan, elde kullanılan telenin maksimum 200-300mm (yukarıdaki paragraftaki çarpanlı çarpansız oranlarına göre 200mm lik bir telenin çarpanlıda 320mm civarı olduğunu varsyarak ) aralığında olması uygun olur. Bunun sebeplerini şöyle sıralayabiliriz : teleler yüksek enstantane ister, kişiye göre değişmekle birlikte fulframe bi makinede 200 mm lik bi lens en az 1/200 enstantane ister. Bu oran çarpanlıda çarpan miktarı kadar artar. Aksi halde titreşim önleme özelliği olsa dahi net fotoğraflar yakalamamız zorlaşır. Yüksek enstantane yüksek isoyu çağırır ve bu da görüntü kalitesinin düşmesi manasına gelir. Ayrıca uzun teleler de göz teması yakalamak zor olur. Çok uzaktan çekilince konunun içine giremessiniz. Detaylar arada kaynar. Ayrıca bütün lenslerde olduğu gibi telelerinde verimli çalışma aralığı vardır. Fakat maalesef bu küçük lenslere göre oransal  olarak daha azdır. Yani 75-300mm bi lens aldığımızda 75 mm  de ve 300mm de aynı kaliteyi yaklamayı ummak fazla iyimserlik olur. Örneğin böyle bir lens de kalite bakımından verimli alan 120- 200 mm ye kadar düşebilir. Limitleri zorladığımızda sonuçlar bizi üzebilir. Bu nedenle alacağımız lensin özelliklerini ve örnek çekimlerini tarafsız kaynaklarca inceleyerek almalıyız. Sonuç olarak sokak fotoğrafçılığının vazgeçilmez telesi: 70-200mm f2.8 titreşim engelleme özelliği olan çeşitli markaların makinenize uygun olan modelidir.
- Telenin dezavantajları nelerdir ?
 Hayatta herşeyde olduğu gibi ; her nimetin bir külfeti vardır elbet. Telelerimiz de bundan nasibini fazlasıyla alırlar. Normal bir objektif  ile  girebildiğiniz bi yere tele ile giremeyebilirsiniz. Alışveriş merkezleri,plajlar havuzlar, gece klüpleri, spor müsabakaları gibi yerlere tele ile izinsiz girilmesi zordur. Potansiyel paparazzi muamelesi görebilirsiniz. Tele kullandığınız için herkes sizden mucizeler bekler; Aydaki adamı çekebilirsiniz sanırlar. Diğer taraftan, tele kütlesel olarak ağırdır, boyundan askı kullanırsanız, boyun fıtığı olmanız muhtemeldir. Büyük çanta taşımanız gerekir. Kalabalıkta yürürken korumanız zordur. İnsanlar mıknatıs gibi gelip ona çarparlar. Yakınınızdaki bişeyi çekmeye kalksanız çekemessiniz. En az 1 buçuk metre mesafe ister, o meafede de kadraj çok dar olur. Yakın çekimlerde hata kabul etmez . Odak mesafesi aralığı çok sığdır. Burundan netlik alsanız göz bulanık çıkar. İlla göze netlemek gereklidir.Daha fazla yazıp hevesinizi kaçırmayayım en iyisi...
 - Tele kullanırken ayarlarımız (iso-enstantane ve diyafram)
Sokakta teleyle en iyi sonuçlar iki ayar modunda elde edilir. Bunlar da Diyafram ağırlıklı mod ve Enstantane ağırlıklı modlardır . Manuel modda ayar yapayım derken konu kaçar, kritik an vurgusu yakalanmaz. Birkaç saniye vaktiniz varsa ve kaçmayacak bişey çekicekseniz M modunu denersiniz ama ben tavsiye etmiyorum. Diyafram ağırlıklı modda diyaframı ve isoyu siz seçersiniz, enstantaneyi makine verir. Burda dikkat edilcek konu; isoyu çok düşük verirseniz enstantane elde çekim  hızının altına düşebilir ve netlik sorunu yaşayabilirsiniz . Enstantane ağırlıklı modda da enstantaneyi siz belirlersiniz, iso ve diyaframı makine ayarlar. Bunda da sorunu genel de iso da yaşarsınız. 1/1000 gibi bi enstantanede çekerken gölgeye düşen bi fotoda iso bi anda 6400 lere zıplayabilir. Darbeli seri çekim tarzını tavsiye ederim. seriye aldım diye 5-6 poz çekmek yerine duble dediğimiz 2li 2li 4 poz çekmek daha iyidir. Zira bu sayede netleme noktası refresh olur ve hareketli objelerde garantili bir çekim tarzı olur. Raw formatında çalışıyorsanız iso dan fazla çekinmenize gerek yoktur.Sonradan telafisi kolaydır . Siyah beyaz fotolar da isoyu sever.   

Kalabalık alanlarda zoom yapıp açık diyafram kullanmak objeyi kalabalıktan ayırır. İşiniz kolaylaşır. Ama arka fon da kompozisyonu destekleyen bir hikaye varsa zoom yapmayın diyaframı da biraz kısın derim f8 gibi. 70 mm de f8 diyaframda konuya ortalama mesafeden yapılan bi çekimle arka tarafta net olacaktır. Burda dikkat edilecek olan 70mm de çekerken sizin konuya olan mesafenizin fonun konuya olan oranıdır. Bu oran yüksek olursa gene fon bulanık çıkar.

Özellikle akşamüstü saatlerinde güzel fotolar çıkar ama enstantane sıkıntısı baş gösterir. Bu gibi zamanlarda omzumuzu dayayabilecek bir elektirik direği, duvar, yada arkadan öne dönebilen çapraz kayışlı çantamız , parketmiş bir aravaya dirseklerimizi dayamamız işimizi kolaylaştırır.
 - Teleye  yardımcı ekipmanlar nelerdir ?
Teleye yardımcı ekipmanların başında tripot gelir. Tripod kullanamadığımız ortamlarda monopodun da faydası olur. Fakat tripod kullanırken titreşim önleyicinizi kapamanızı tavsiye ederim. Ayrıca tele kullanıyorsanız emniyetli bağlantı noktaları hem makineye hem de  telenizin bağlantı noktasına sabitlenen çapraz kayışlar kullanışlıdır. Yağmurlu havalar için saydam bir naylon torba bi kenarda bulunsun derim. Yağmurluklar biraz pahalıdır torbaya göre. Ayrıca ufak bir püf noktası vereyim. Yağmurlu havalarda tripota bağlı tele için en iyi koruma askerlerin kullandığı panço tarzı yağmurluklardır. Çantanızı tripotun altındaki kancaya takıp pançoyu komple tripota bağlı makinenizin üstünden geçirip aşağı doğru salarsanız, küçük bir çadır misali korunaklı bi alana sahip olursunuz. Pançonun kapşonu da büzmeli olduğundan dolayı telenizi de makinenizi de koruyacaktır . 
 Güzel çekimler dilerim. Selamlarımla ...


                                                                      Yazı ve Fotoğraflar © Mete Baskocak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder