Sony ∂7R'ın en meraklandığım yönü stüdyo ortamındaki performansı idi. Öncelikle DSLR'ye alışanlar için ilk fark tabi ki ortamı elektronik vizörden (EVF) izliyor olmak, makineyi gözünüze dayadığınız anda algılayıcı arka ekranı devreden çıkartıp EVF'yi aktifleştiriyor; Makinenin 2.3 milyon noktalı EVF'si gerçeğe yakın %100 görüntü sunuyor. Yalnız DSLR de alışageldiğiniz gibi çekim yapmak isterseniz fotoğraf izleme modunu "kapalı" konumuna getirmelisiniz, aksi takdirde çekmiş olduğunuz her kare elektronik vizöre yansıyor. Sony beklendiğim gibi stüdyo ortamında ISO100, 1/160 ve f/8 değerlerinde muhteşem detay verdi. Lens olarak Zeiss Vario-Tessar T* 24-70mm f/4 ZA OSS kullandım. Aşağıda Sony ∂7R ile çekilen fotoğraftan kroplanmış kareyi, Canon 5D MkIII'ün raw krop u ile karşılaştırabilirsiniz (büyütmek için fotoğrafların üzerine tıklayınız):
Sony ∂7R kesiti:
Canon 5D MkIII kesiti:
Beklendiği üzere Sony burada Canon'dan çok daha fazla detay verdi. Bu detay özellikle ürün çeken ve prefesyonel katalog işleri alan fotoğrafçılar için olağanüstü bir avantaj.
Dilerseniz makineyi APS-C modunda da kullanmak mümkün. Böylece lensiniz 1.5x çarpanlı hale geliyor ve sensör 15.6MP üzerinden işlem yapıyor:
Sony tam kadrajda olduğu kadar 15.3MP e inmesine rağmen APS-C de sağladığı detay açısından yine çok başarılı, aşağıda 20.9MP Samsung Galaxy NX ile çekilmiş imajdan alınan kropla karşılaştırabilirsiniz.
Sony'nin sevmediğim yanı pilin çok süratli biçimde tükenmesi oldu, uzun işlerde mutkala yedek pil(ler) bulundurmakta yarar var. Diğer bir konu da sıklık frekansı yüksek olmamakla birlikte kimi zaman netleme konfirmasyonu olduğu halde çekilen fotoğraflardan bazılarında netliğin sağlanmamış olması. Stüdyo'da DSLR kullanmaya alışkın biri olarak aynasız bir kamerayı biraz yadırgamakla birlikte sağladığı sonuçlardan son derece memnun kaldığımı da belirtmem gerek. Aşağıda stüdyo test çekiminden bir örnek kare:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder