Arkadaşlar selamlar. Bu
yazımda gene sokak fotoğrafçılığı
temel alınarak, kendi tecrübelerime dayalı saptamalar ve bana çokça sorulan aşağıdaki soruların
yanıtlarınını bulacaksınız.
-
Tele nedir, tele ve dijital zoom un farkı nedir ?
- Tele
sokak fotoğrafçılığının olmassa olmazı mıdır ?
-
Teleden beklentimiz ne olmalıdır ?
-
Tele seçerken nelere dikkat etmeliyiz ?
-
Çarpanlı makinelerin fulframe makinelerle kıyaslanması.
-
Sokak fotoğrafçılığında tele denince en uygunu hangisidir , en büyük tele en
iyisi midir ?
-
Telenin dezavantajları nelerdir ?
-
Tele kullanırken ayarlarımız (iso-enstantane ve diyafram) kullanma teknikleri
ve ip uçları.
-
Teleye yardımcı ekipmanlar
nelerdir ?
- Tele nedir, tele ve dijital zoom un
farkı nedir ?
Tele ; "tele objektif"in sokak
fotoğrafçılığı dilinde kısaltılmış halidir . 70 mm den uzun odaklı lenslere
tele objektif diyoruz . Özelliği konuya fotoğraf makinesini yaklaştırmaya gerek
kalmadan optik olarak büyüterek yakınlaşma hissi vermesidir. Dijital zoom ise
bu işlemi optik mercek kullanmadan yazılım yoluyla görüntünün büyümesidir . Optik
yakınlaştırma kalite açısından çok daha üstündür.
- Tele sokak fotoğrafçılığının olmassa olmazı mıdır ?
- Tele sokak fotoğrafçılığının olmassa olmazı mıdır ?
Tabiiki sokak fotoğrafçılığında tele şart değildir. Bu sizin konuya
yaklaşım şeklinize ve sosyal şartlarla alakalıdır. İnsanları doğal haliyle
yakalamak istiyorsanız tele avantaj sağlar. Elinde makinasıyla aşırı şekilde
yaklaşan bi fotoğrafçı konuya dahil olmuştur ve artık çekilen kişi doğal poz veremeyebilecektir.
- Teleden beklentimiz ne olmalıdır ?
- Teleden beklentimiz ne olmalıdır ?
Sokak fotoğrafçılığında tele ; uzağı yakına getiren bir araç
olarak değil, yakını daha yakına getiren bir araç olarak kullanılır. Sokak
fotoğrafçılığında tele insanlara varlığınızı hissettirmeden gizli çekimler
yapmak amaçlı değildir, hayatın doğal akışını bozmadan ve insanları objelerle aynı
kadrajda toplamakta kullanılır. Kalabalık alanlarda yakından kullanılan tele alan
derinliği oluşturarark çektiğimiz konuyu arka plandan ayırırır . Böylece
konular içiçe geçmez , okunaklı bi kompozisyon oluşur.
- Tele seçerken nelere dikkat
etmeliyiz ?
Tele seçerken bütçemizi ve kullanacağımız alan ve projeyi, çekim şartlarını
göz önünde bulundurmalıyız . Genellikle
loş ortamlarda , ara sokaklarda çalışıyorsak diyafram açıklığı büyük
olan teleler seçilmelidir. Tripotsuz ve monopodsuz çalışıyorsak titreşim önleme
özellikli (IS/VR) olmasına dikkat etmeliyiz. Ayrıca hızlı odaklanabilen AF teleler avantaj
sağlar.
- Çarpanlı makinelerin fulframe makinelerle
kıyaslanması.
APS-C formatında çarpanlı makinelerden tam kadraj (FF-FX)dediğimiz
cropsuz makinelere geçerken beklentilerimizi fazla yükseltmek doğru değildir.
Şöyle ki; çarpanlı bi makine de örneğin 7D ile 135 mm ile elde ettiğimiz
yakınlaştırmayı FF'de ancak 200mm civarında görebiliriz. Çünkü 7D nin
çarpan oranı yaklaşık 1.6 olduğu için odağı da 1.6x 135 mm =216 mm yaklaşık
değerlere denk gelir. Fakat çarpanlı makinede çekilmiş bir fotodan crop
aldığımızda kalite 2 kat düşer çünkü makine croplu (yani çarpanlı) olduğu için
kendi içinde de bir kez crop uygulamıştır.
- Sokak fotoğrafçılığında tele denince en uygunu hangisidir, en büyük tele en iyisi midir ?
- Sokak fotoğrafçılığında tele denince en uygunu hangisidir, en büyük tele en iyisi midir ?
Sokakta çalışırken genelde aatik davranmak gerektiği için ve tripot kullanma şansımız az olduğundan, elde kullanılan telenin
maksimum 200-300mm (yukarıdaki paragraftaki çarpanlı çarpansız oranlarına
göre 200mm lik bir telenin çarpanlıda 320mm civarı olduğunu varsyarak ) aralığında
olması uygun olur. Bunun sebeplerini şöyle sıralayabiliriz : teleler yüksek
enstantane ister, kişiye göre değişmekle birlikte fulframe bi makinede 200 mm
lik bi lens en az 1/200 enstantane ister. Bu oran çarpanlıda çarpan miktarı
kadar artar. Aksi halde titreşim önleme özelliği olsa dahi net fotoğraflar
yakalamamız zorlaşır. Yüksek enstantane yüksek isoyu çağırır ve bu da görüntü kalitesinin
düşmesi manasına gelir. Ayrıca uzun teleler de göz teması yakalamak zor olur.
Çok uzaktan çekilince konunun içine giremessiniz. Detaylar arada kaynar. Ayrıca
bütün lenslerde olduğu gibi telelerinde verimli çalışma aralığı vardır. Fakat
maalesef bu küçük lenslere göre oransal
olarak daha azdır. Yani 75-300mm bi lens aldığımızda 75 mm de ve 300mm de aynı kaliteyi yaklamayı
ummak fazla iyimserlik olur. Örneğin böyle bir lens de kalite bakımından
verimli alan 120- 200 mm ye kadar düşebilir. Limitleri zorladığımızda sonuçlar
bizi üzebilir. Bu nedenle alacağımız lensin özelliklerini ve örnek çekimlerini
tarafsız kaynaklarca inceleyerek almalıyız. Sonuç olarak sokak fotoğrafçılığının
vazgeçilmez telesi: 70-200mm f2.8 titreşim engelleme özelliği olan çeşitli markaların
makinenize uygun olan modelidir.
Hayatta herşeyde olduğu gibi ; her
nimetin bir külfeti vardır elbet. Telelerimiz de bundan nasibini fazlasıyla
alırlar. Normal bir objektif ile girebildiğiniz bi yere tele ile giremeyebilirsiniz.
Alışveriş merkezleri,plajlar havuzlar, gece klüpleri, spor müsabakaları gibi
yerlere tele ile izinsiz girilmesi zordur. Potansiyel paparazzi muamelesi
görebilirsiniz. Tele kullandığınız için herkes sizden mucizeler bekler; Aydaki
adamı çekebilirsiniz sanırlar. Diğer taraftan, tele kütlesel olarak ağırdır, boyundan askı kullanırsanız, boyun fıtığı olmanız muhtemeldir.
Büyük çanta taşımanız gerekir. Kalabalıkta yürürken korumanız zordur. İnsanlar
mıknatıs gibi gelip ona çarparlar. Yakınınızdaki bişeyi çekmeye kalksanız
çekemessiniz. En az 1 buçuk metre mesafe ister, o meafede de kadraj çok dar
olur. Yakın çekimlerde hata kabul etmez . Odak mesafesi aralığı çok sığdır.
Burundan netlik alsanız göz bulanık çıkar. İlla göze netlemek gereklidir.Daha
fazla yazıp hevesinizi kaçırmayayım en iyisi...
- Tele kullanırken ayarlarımız (iso-enstantane ve diyafram)
- Tele kullanırken ayarlarımız (iso-enstantane ve diyafram)
Sokakta teleyle en iyi sonuçlar iki ayar
modunda elde edilir. Bunlar da Diyafram ağırlıklı mod ve Enstantane ağırlıklı
modlardır . Manuel modda ayar yapayım derken konu kaçar, kritik an vurgusu
yakalanmaz. Birkaç saniye vaktiniz varsa ve kaçmayacak bişey çekicekseniz M
modunu denersiniz ama ben tavsiye etmiyorum. Diyafram ağırlıklı modda
diyaframı ve isoyu siz seçersiniz, enstantaneyi makine verir. Burda dikkat
edilcek konu; isoyu çok düşük verirseniz enstantane elde çekim hızının altına düşebilir ve netlik
sorunu yaşayabilirsiniz . Enstantane ağırlıklı modda da enstantaneyi siz
belirlersiniz, iso ve diyaframı makine ayarlar. Bunda da sorunu genel de iso da
yaşarsınız. 1/1000 gibi bi enstantanede çekerken gölgeye düşen bi fotoda iso bi
anda 6400 lere zıplayabilir. Darbeli seri çekim tarzını tavsiye
ederim. seriye aldım diye 5-6 poz çekmek yerine duble dediğimiz 2li 2li 4 poz
çekmek daha iyidir. Zira bu sayede netleme noktası refresh olur ve hareketli
objelerde garantili bir çekim tarzı olur. Raw formatında çalışıyorsanız iso dan
fazla çekinmenize gerek yoktur.Sonradan telafisi kolaydır . Siyah beyaz fotolar
da isoyu sever.
Kalabalık alanlarda zoom yapıp açık diyafram kullanmak objeyi kalabalıktan ayırır. İşiniz kolaylaşır. Ama arka fon da kompozisyonu destekleyen bir hikaye varsa zoom yapmayın diyaframı da biraz kısın derim f8 gibi. 70 mm de f8 diyaframda konuya ortalama mesafeden yapılan bi çekimle arka tarafta net olacaktır. Burda dikkat edilecek olan 70mm de çekerken sizin konuya olan mesafenizin fonun konuya olan oranıdır. Bu oran yüksek olursa gene fon bulanık çıkar.
Kalabalık alanlarda zoom yapıp açık diyafram kullanmak objeyi kalabalıktan ayırır. İşiniz kolaylaşır. Ama arka fon da kompozisyonu destekleyen bir hikaye varsa zoom yapmayın diyaframı da biraz kısın derim f8 gibi. 70 mm de f8 diyaframda konuya ortalama mesafeden yapılan bi çekimle arka tarafta net olacaktır. Burda dikkat edilecek olan 70mm de çekerken sizin konuya olan mesafenizin fonun konuya olan oranıdır. Bu oran yüksek olursa gene fon bulanık çıkar.
Özellikle akşamüstü saatlerinde güzel fotolar çıkar ama enstantane sıkıntısı baş gösterir. Bu gibi zamanlarda omzumuzu dayayabilecek bir elektirik direği, duvar, yada arkadan öne dönebilen çapraz kayışlı çantamız , parketmiş bir aravaya dirseklerimizi dayamamız işimizi kolaylaştırır.
- Teleye yardımcı ekipmanlar nelerdir ?
Teleye yardımcı ekipmanların başında
tripot gelir. Tripod kullanamadığımız ortamlarda monopodun da faydası olur.
Fakat tripod kullanırken titreşim önleyicinizi kapamanızı tavsiye ederim.
Ayrıca tele kullanıyorsanız emniyetli bağlantı noktaları hem makineye hem
de telenizin bağlantı noktasına
sabitlenen çapraz kayışlar kullanışlıdır. Yağmurlu havalar için saydam bir
naylon torba bi kenarda bulunsun derim. Yağmurluklar biraz pahalıdır torbaya
göre. Ayrıca ufak bir püf noktası vereyim. Yağmurlu havalarda tripota bağlı
tele için en iyi koruma askerlerin kullandığı panço tarzı yağmurluklardır.
Çantanızı tripotun altındaki kancaya takıp pançoyu komple tripota bağlı
makinenizin üstünden geçirip aşağı doğru salarsanız, küçük bir çadır misali
korunaklı bi alana sahip olursunuz. Pançonun kapşonu da büzmeli olduğundan
dolayı telenizi de makinenizi de koruyacaktır .
Güzel çekimler dilerim. Selamlarımla ...
Güzel çekimler dilerim. Selamlarımla ...
Yazı ve Fotoğraflar © Mete Baskocak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder